Kayıtlar

Satvik (dengeleyen), Rajasik (uyarıcı) ve Tamasik (enerji düşüren) Beslenme

Resim
Hayata dair her alanda olduğu gibi, beslenme alışkanlıklarımızda da ihtiyacımız olanla seçimlerimiz zaman zaman birbirinden farklı olabilir. Zihinsel, fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarımıza dair farkındalık geliştirsek dahi, bazen uygulamaya geçişte zorlanırız; değişime direniriz ve bir süre sonra bu durum değişimin kendisinden daha yıpratıcı bir hal alır. Yoga felsefesinin en temel kurallarından biri şiddetsizlik ve biz önce kendi kendimize uyguladığımız şiddete engel olabiliriz. Bu şiddet kimi zaman omuzlarımızda taşıdığımız gereksiz yükler, kimi zaman da uygunsuz bir diyet seçimi yapmak olabilir. Bazen enerjimizi düşüren, bizi tembelleştiren, bağırsak floramızı değiştiren, işlenmiş veya çürük gıdalara meyil edebiliriz; yani tamasik besinlerin ağırlıklı olduğu bir beslenme düzenimiz olabilir. Bazen de kontrolsüz olmamıza, öfkelenmemize, arzularımıza yönelik hareket etmemize sebep olan uyarıcı besinler hayatımıza girer; bu besinler de rajasik olanlardır. “Yediklerimiz enerjiye dönüşür” ge

Tek Öğün Beslenme, 10 Günlük Sıvı ve 13 Günlük Su Orucu Deneyimlerim

Resim
Bu yazıda yıllar içerisinde be slenme alışkanlıklarımın  nasıl değiştiğini, günlük beslenme düzenimde üç öğünden iki öğüne, sonrasında ağırlıklı olarak tek öğüne nasıl geçiş yaptığımı ve zaman zaman uyguladığım sıvı ve su oruçlarında yaşadığım deneyimleri anlatacağım.  Paylaşacaklarımın hiçbiri tavsiye niteliğinde değil, tamamen kendi tecrübelerime dair notlarım. Hekim onayı olmadan uygulanmasını asla tavsiye etmiyorum, sağlık açısından sonuçları son derece tehlikeli olabilir.  Çoğu insan gibi ben de günde 2-3 öğün yemek yemeyi normalleştirmiş bir kültürde yetiştim. Kahvaltıda iki lokma da olsa ağıza bir şeyler atılacak, öğlen en kötü bir tost ya da sandviç mideye bir şeyler gidecek ki enerji versin, akşam ise evde ne pişiyorsa o yenecek, tabakta yemek kalmayacak. Böyle bir beslenme düzeni içerisinde, günde 5-6 kez acıkıyor ve sürekli bir şeyler tıkınıyordum. (lise & üniversite yılları) Tabi ki o zamanlar insülin, pankreas çalışma mekanizması gibi konularla da pek ilgili değildim.

Sukha & Dukha

Resim
Uzaktan bakınca evler, dört duvar; gri kahve bir sessizlik; ışıklı, ışıksız. İnsanlar da uzaktan daha yalın, daha iyi; yaklaştıkça ne çabuk yıpranıyor ilişkiler. Acaba iyilik hali, aradaki mesafenin kendisi mi? Güzel bir manzara için de, güzel bir insan görmek için de hep uzaktan mı bakmak gerek? Oysa paylaşmaya, güvenmeye, samimiyete ihtiyaç var; yakın olmadan mümkün olabilir mi bunlar? Yakın oldukça tam tersi artan hep rekabet, hırs, yalan dolan, kıskançlık, art niyet, dram. Neden hayat yeterince zorken, daha da kasılmak çabası?  Sukha, Sanskrit dilinden çevrilince sevinç, rahatlık, keyif sözcüklerine karşılık geliyor; ama çoğu dilde anlamını tek bir kelime ile ifade etmek mümkün değil; bu minik kelime aynı zamanda “özgün mutluluk” ve “rahat alan” anlamlarında da kullanılıyor. Hayatımızda sukha var oldukça en çaresizinden başlayarak ölüm, hastalık, yokluk, ıstırap, kötülük, yalan dolan; yani dukha da hep olacak. Bazen bıçağın kemiğe dayandığı yer gibi yakın ve yakıcı, bazen parlak bi

Ölüm Yasasına Hayır!

Resim
Hayvanları seviyor musunuz? Göstermelik bir merhametle ve duyar kasma endişesiyle değil ama! Gerçekten seviyor musunuz onları? O zaman, sizi kendi haklarını savunmaktan aciz bu küçük dostlarımız için onların sesi olmaya davet ediyoruz! Biz orada olacağız ve kalbinde hayvanlara da yer olan tüm dostlarımızı bekleyeceğiz: Hayvan Haklarında Halk Hareketi  "Harekete Geç Türkiye! / Katliam Yasasına Hayır" 30 Eylül 2012 @14:00, Galatasaray Lisesi önü/Taksim/İstanbul 7 Ekim 2012 @14:00, Sakarya Caddesi/Kızılay/Ankara

Papağanlarda Kanat Ayarı Nedir; Ne Değildir?

Resim
Papağanlarda yapılan kanat ayarı kalıcı değildir; bu işlemi kanat tüylerinin (tekrar uzayana dek) kısaltılması olarak düşünebilirsiniz. Tek ya da çift kanatta belli tüylerin kırpılması uçarken yalpalamaya sebep olur. Kırpılan tüyler birkaç ayda eski halini alsa da, papağan bir süre daha yürümeyi uçmaya tercih edebilir; ya da tam tersi kanat ayarı doğru yapılmamışsa, kanat tüyleri kırpılmasına rağmen uçabilir. (Aşağıdaki çizimde yeşil bölgede bulunan ilk on tüy, uzun tutulursa bu riski taşır). Bu yöntemi uygulayanları cani veya hayvan düşmanı olarak düşünmeyin; kimse gözünün içine baktığı, artık tamamen evcilleşmiş ve dışarıda yaşam şansı olmayan küçük dostunu bir kedinin ağzında; ya da soğukta donarak ölmüş, araba çarpmış olarak düşünemez. Kanat ayarı aslında sadece bir papağanın kendine zarar vermesini önlemek adına uygulanan bir güvenlik yöntemidir. (Eğitim veya insanlara alıştırmak için kanatları

Bu Mutsuz, Sevgisiz, Merhametsiz, Özgüvensiz, Agresif, Bencil İnsanlar Kimlerin Çocukları?

Resim
İddia ediyorum, yeterli vaktim olsa ispat da ederim: Çocuklarınıza karşılıksız sevmeyi, paylaşmayı, özgüveni, sorumluluk sahibi olmayı, merhameti ve cesareti onlara ancak hayvan sevgisi aşılayarak "eksiksiz ve aynı anda" öğretebilirsiniz. Tüm bu saydığım insani vasıflar, birbirinden ayrılmaması gereken erdemlerdir; bir bütün pakettir. İçinde doğa ve hayvan sevgisi barındırmayan hiçbir eğitim, hiçbir öğretmen ya da okul bu vasıfların hepsini birden bir çocuğa kazandıramaz. Siz istediğiniz kadar ideal anne baba olun, istediğiniz eğitimi satın alın çocuklarınız için; havuzlara, piyano kurslarına, dil okullarına, yurtdışına gönderin onları isterseniz, ister klasik müzik eşliğinde suda doğum yapın, ister on dil bilen dadılar tutun, ister psikologlarının onayı olmadan yanlarında nefes almayın, ister süt dişlerini uzay aracına koyun; bu vasıfları bir bütün olarak edinemezse çocuğunuz yarım yamalak bir insan olur. En başta şu ayrımı yapalım bir kere: Beklenti duygusu ile ilişki kurma

Beni Bu Güzel Havalar Mahvetti...

Resim
Ben kışı en çok çocukken sevdim. Benim için kış, gri Ankara'nın kuru ayazı değildi tabi. Evimizin önündeki yaşlı ve ihtişamlı sokak lambasının loş ışığında dans eden kar taneleri, bir gecede tüm ağaçları, evleri, arabaları farklılık gözetmeksizin eşitleyen o bembeyaz örtü ve iyi, kötü, çirkin, güzel bütün insanların yüzüne bir anlık da olsa aynı şekilde, aynı anda yansıyan o şaşkın, masum, çocuksu ifade... Kardan geriye kalan kış ise, yataktan çıktıktan sonra gece tekrar yatağa girinceye kadar asla ısınmayacak iki küçük ayak, pembe bir burun ve iki yanak, beslenme çantamda çok üşümüş bir tost, biraz hastalık, biraz sabırsızlık, değdiğimde yanmaktan ısınmayı bir türlü beceremediğim kalorifer petekleri demekti benim için. Çocukken zoruma giden, yatağımdan yaka paça çıkarılmak suretiyle erken kaldırılmak değildi aslında, asıl derdim sabah sabah evden çıkmaktı. En çok da kışları... Kasabın önünde ciğer bekleyen kedi gibi, uzun dolmuş kuyruğunda sıranın kendisine gelmesini bekleyen yo

Papağanlar Ne Yer, Ne Yemez?

Resim
Papağan besleyenler tarafından yapılan en büyük hata, papağanlarını bir ömür çekirdeğe mahkum etmeleridir. Doğada 80 yaşında sağlıklı bir papağana rastlamak mümkünken, esaret altındaki birçok papağanın 30 yıl yaşaması neredeyse imkansızdır. Şayet papağanlarımız sağlıklı ve uzun ömürlü olsun istiyorsak, doğanın onlara sunduğu çeşit çeşit tohum ve meyve içeren o zengin menüleri taklit etmek zorundayız. Çekirdek, uzun süreli ve yüklü miktarlarda verildiği takdirde başta karaciğer hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa sebep olan yağlı bir tohumdur.  Yıllar önce edindiğim bir kaynak(1), papağanlarıma ne yedirip ne yedirmemem gerektiği konusunda bana çok yardımcı oldu. Sizlere de faydalı olacağını umarak paylaşıyorum. Sonradan, farklı veteriner hekimlerden edindiğim bilgilere göre bu notlarda bir iki düzeltme ve ekleme yaptım. Afiyet olsun 🐦 Papağanların günlük beslenmesinde, takip edilmesi gereken besin oranları aşağıdaki gibi olmalıdır : A vitamini içeren sebze meyveler: % 30 Diğe

Köpekler için Örgü Boyunluk

Resim
Önümüz kış... Haydi şişler, yünler çıksın ortaya:) Alalım sıcacık kahvemizi/ çayımızı yanımıza, bir de yumuşacık bir battaniye dizlere, kurulalım cam önüne, mis:) Şüphesiz, örgü örmek kışları ayrı bir keyif - hele benim gibi ev kuşlarına:) Atkıya nazaran, kullanımı daha pratik olan boyunluklara sardım bu sene. Köpekler için de kullanılabilecek bir model anlatacağım şimdi. Köpeklere boyunluk ne alaka diyenlere izah edeyim; soğuk/sıcak iklimlerde dışarıda yaşayamayacak, çift kat kürk yerine tek kat kürke sahip köpek ırkları var. Bizim Racot da bunlardan biri; o, çırpı bacaklı, seyrek tüylü, pembe göbekli, kışları çokça üşüyen bir Doberman.  Dobermanlar soğuğa dayanıksız bir ırk olduğundan, bakımlarına kış aylarında ekstra özen göstermek gerekiyor.  Aşırı yağışlı havalarda mümkün olduğunca ıslanmamaya ve kuru zeminlerde dolaşmaya çalışıyoruz. (Eklem romatizmalarından sakınmak adına) Boynu da son derece narin olduğundan, bu kış önü ona da bir boyunluk örmeye karar verdim. (Bu arada, n

Köpeklerde Kısırlaştırma Operasyonu

Resim
Kısırlaştırma operasyonu söz konusu olunca, hayvan sahipleri ikiye ayrılıyor. Bir taraf, böyle bir işlemin hayvanların doğalarına aykırı olduğunu şiddetle savunurken, diğer taraf da ileri yaşlarda oluşma riski artan tümörler, davranış problemleri ve doğacak olan yavruların yuvalandırma sürecinin zorluğu açısından kısırlaştırmaya olumlu bakıyor. Raja'yı sahiplendiğimden bu zamana (onu yavrulatmayı hiç düşünmesem de), kısırlaştırma ile ilgili her iki görüş içimde tartıştı benim de; fakat sonunda bazılarının ısrarla savunduğu "doğalarına aykırı" hükmünün tamamen bilgisizlikten ve bencillikten kaynaklandığı kanısına vardım. Yaşadığımız süreci bizim gibi iki arada bir derede kalan hayvan sahipleri için paylaşmanın faydalı olacağını umuyorum. Öncelikle, kısırlaştırma operasyonunda ne oluyor? Dişilerde rahim ve yumurtalıklar, erkeklerde de testisler alınıyor. Böylece dişilerin yılda 2 kez, erkeklerin sürekli mevcut olan üreme içgüdüleriyle çoğalma ihtimalleri sıfırlanıyor. Ya p

Küçük Erkeklerin Dev Kompleksleri

Resim
Bugün hayvanlar hakkında yazmayacağım; çünkü ben onların dünyasında şiddeti görmedim. Şiddet hakkında konuşacaksak, hayvanlar hayvanlıklarıyla insanlara ders verir.  Empati, farkındalık, muhakeme gibi yetilerden yoksun, sevgisiz, özgüveni olmayan, açgözlülüğünü ve sapkınlığını toplum baskısı kılıfında saklayan erkekler için kadın; elbette kendilerinden aşağı, çocuk doğurup temizlik ve yemek yapmaktan, onlara zevk ve eğlence vermekten başka işe yaramayan ikincil canlılardır. Neden? Çok basittir cevabı. Aslında, çok insancadır! (Bkz. Adler, Bireysel Psikoloji, Aşağılık kompleksi - Freud ile kavramsal fikir ayrılıkları olsa da her iki görüş de farklı perspektifler ile aynı konuyu ele alır) Kompleksli ve eksik hisseden insanlar, kendilerini kendilerinden aşağı gördükleri insanlarla beslerler. Bu tatmin, onlara güçlü olduklarını, farklı olduklarını hissettirir. Gururlarına en az kendileri kadar düşkün diğer erkeklerin içinde rekabete girmektense; ezebileceği, sövebileceği, dövebileceği canl

Doberman Denince Akla...

Resim
“Dobermanlar 4–5 yaşından sonra sahiplerine saldırır; çünkü beyinleri büyür; kafataslarına sığmaz, çıldırır!” “Dobermanlara güven olmaz, laboratuvar ortamında üretildiklerinden genleri bozuk; genetik rahatsızlıkları Alzheimer.” Bu ürkütücü ifadeler gerçekten doğru mu yoksa birer şehir efsanesi mi? En başta, Alzheimer gibi bir genetik rahatsızlıkları yok Dobilerin. Von Willebrand’s Hastalığı(kalıtsal kanama bozukluğu: vücutta ameliyat vb. bir durumda oluşan kanamanın ölümle sonuçlanabilmesi) gibi genetik bir hastalıkları var mesela, Alman kurdu, Shetland Çoban Köpeği, Chesapeake Bay Retriever, Pointer, Golden Retriever, Caniche(Poodle) ve Scottish Terrier’lerde de olduğu gibi(1). “Cardiomyopathy” yani “kalp kası hastalığı” da diğer bir genetik hastalıkları ve boyunlarının zayıf olmasından ötürü, zedelenme sonucu felç geçirmeleri de maalesef söz konusu… Bunlar gibi birkaç hastalık daha var(2); ama “beyinlerinin sulanmasına”, Alzheimer olmalarına dair hiçbir örnek ve dayanak yok. “Diğer k